Özet
KUR’AN’DA İNSANLARI HAK YOLDAN SAPTIRAN ÂMİLLER
İnsanın Yüce Allah karşısında sorumlu olmasının sebebi, onun özgür iradesi ve yeteneklerini
kullanabileceği "aklının" olmasıdır. Kişi kendisinde potansiyel olarak bulunan
bu kabiliyetlerle, bir inanma biçimi ve hayat tarzı seçebilir. Dünya hayatında seçtiği
inanç ve yaşam biçiminden sorumlu tutularak ahiret hayatında bunun hesabını verecektir.
İnsanın tercih ettiği bu hayat tarzı bazen vahyin çerçevesinde iken, bazen de karşıt otoritelerin
arzuladıkları istikamette olabilmektedir. İnsan, şayet iradesini ve aklını ilâhî otoriteye
teslim etmez ise, hak yoldan saptıran unsurlara kaptırmış olur. Bu unsurlar, ataların
dinine tabi olmak, toplumun önderlerine uymak, haddi aşmış zengin insanlara uymak ve
kötü arkadaşlıklar edinmektir. İnsanlar, geçmişten kopuk yaşayamadıkları için inanç ve
yaşam biçimlerini büyük ölçüde atalarından devraldıkları geleneksel yaşam tarzıyla sürdürmüşlerdir.
İçinde yaşadıkları toplumun inanç ve kültürüyle yetişerek onun bir parçası
haline gelmişlerdir. Toplumdaki geleneksel inanç ve kültürün doğru veya yanlış olduğunu
tahlil etmeleri bir yana, geçmişteki atalarının, liderlerinin, ileri gelenlerin, sermaye sahiplerinin
ve arkadaş çevresinin etkisinde kalarak genellikle o inanç ve kültürü yaşatmış
ve savunucusu olmuşlardır. İşte böylesi bir toplumda yaşayan insanın, içinde bulunduğu
toplumun inanç ve kültürünün hatalı yönlerini fark edebilmesi için mutlaka tevhîd inancı
ve ilâhî bildirimler doğrultusunda uyarılması ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler
Din, Tevhîd, Vahiy, Atalar, Seçkinler.